Saçlarımız neden dökülür?

Saçlarımız neden dökülür?
Saç dökülmesini engellemenin bir yolu var mı?
Saç dökülmelerine karşı nasıl ve ne sıklıkta bakım yapmalıyız? 

Saç dökülmesi için ne tür içeriklere sahip ürünler kullanmalıyız, hangi ürünlerden uzak durmalıyız?

Tüm bu soruların cevaplarını yıllarını kozmetik sektörüne harcamış olan deneyimli ve uzman kimyager Filiz Arıkan’a sorduk ve işte Filiz Arıkan’ın bizim için derlediği bilgiler;

Semptomatik saç dökülmesi, belirli bir kalıba uymayan yaygın saç seyrelmesiyle sonuçlanabilen, akut veya kronik seyreden bir saç kaybı şeklidir. Semptomatik saç dökülmesi özellikle bayanlarda görülür.

Günde 50-100 arası saç dökülmesi normal kabul edilirken aşırı miktarda dökülme ve saçta gözle görünen incelme varsa müdahale edilmesi gerekmektedir.

Saç dökülmesinin tedavisine geçmeden önce, saç dökülmesinin tipi mutlaka bir uzman hekim tarafından incelenmelidir. Zira birçok hastalık, birçok hormonal, metabolik ve besinsel etkiler ile saç dökülmesi oluşabilir. Bunlar ortadan kaldırılmadan %100 tedavi hiçbir zaman mümkün olmaz.

Saçlarımız neden dökülür?

Olağan Saç Dökülmesi: Ömrünü tamamlamış saç kendiliğinden veya dış etkilerle (tarama, şampuanla yıkama, fırçalama, saça şekil verme çalışmaları) dökülür. Bunun yerine yeni saç çıkar. Günde ortalama 50 -100 adet saç dökülür.

Strese Bağlı Saç Dökülmesi: Psikolojik stres sonrası olan saç dökülmelerinin altında yatan esas olay psiko-nöroendokrin sistem ile immun sistem arasındaki karmaşık etkileşmedir. Yani immun sistem psikolojik olayların etkisiyle harekete geçer ve sonuçta saç dökülmesi meydana gelir. Tıp literatürü ani, ciddi stres sonucu ortaya çıkan saç kayıpları örnekleri ile doludur. Sevilen birinin ölümü, iş kaybı  gibi akut, ciddi stres halleri çarpıcı, hızlı, şiddetli saç dökülmelerine yol açabilir.

Kozmetik Uygulamaların Ortaya Çıkardığı Saç Problemleri: Şampuanların içindeki maddelere karşı irriten veya alerjik dermatitlerin gelişmesi mümkündür. Dermatitler ise saç dökülmesine sebep olacaklardır. Yanlış uygulama sona erdikten bir süre sonra cilt yavaş yavaş eski sağlığına kavuşur.

Saç Boyaları: Çeşitli renklendirme yapan saç boyaları; sert, kırılgan, cansız saça neden olduklarından zararlıdır. Olabildiğince organik boya tercih edilmeli, organik bulunamıyorsa da bitkisel bazlı olanlar kullanılmalıdır.

İlaçlara Bağlı Saç Dökülmeleri: Saç folikülleri yüksek oranda kan alan bölgelerdir. Vücuda giren herhangi bir ilaç kan yoluyla saç köküne gelir. Eğer ilaç uzun süre alınır ve yoğun bir biçimde saç köküne gelirse tüm saçlar dökülebilir(diffuz alopesi).

Genetik Hastalıklar: Genetik hastalıkların önemli bir kısmında saç bulgularına rastlanır, ayrıca da pek çok birincil saç hastalığında genetik faktörler etkilidir. Tanı konurken dermatoloji ve genetik uzmanlarının görüşünü almak gereklidir.

Yaşlanma: Yaşlanan organizmanın dayanıklılığı azalır. Saç da bir organizma parçası olduğundan, geçen yıllar saçların da dayanıklılığını azaltır. Genetik olarak yatkınlığı olan kişilerde geçen zaman içerisinde saç dökülmesi oranı artar.

Saç dökülmesi bireyi oldukça etkileyen estetik ve sosyal bir problemdir. Özellikle kadınlarda ciddi psikolojik problemlere neden olabilir. Günümüzde saç dökülmesinin tıbbi müdahaleler haricinde birçok tedavi seçenekleri bulunmaktadır.

Saç dökülmesini engellemenin bir yolu var mı? Saç dökülmelerine karşı nasıl ve ne sıklıkta bakım yapmalıyız? Saç dökülmesi için ne tür içeriklere sahip ürünler kullanmalıyız, hangi ürünlerden uzak durmalıyız?

Çinko ve B6 vitamini sıklıkla alınmalı.

Kozmetik saç bakım ürünlerinde;  iyi kalitede, etkin formüle sahip ürünlerin kullanılması tüketici açısından en kritik faktördür. Doğru bilgilendirme ile kullanımla ilgili detaylar da atlanmamalıdır, örneğin yağlı saçlar ile hazırlanmış bir şampuanı normal veya kuru saça sahip biri kullandığında saç ve saç derisi zamanla kurur ve kepek, dökülme, kırılma problemleri yaşanır.

Dökülme problemlerine karşı kozmetik çözüm olarak öncelikle sülfat (içerik kısmında SLS veya SLES olarak yazılır genelde) içeren şampuanların kullanılmaması gerekir, çünkü saçı ve saç derisini kurutan sülfat içerikli şampuanlar, dökülme problemini arttırır.

Bitkisel ürünlerin antioksidan etkileri ve vitamin içeriklerinin saç üzerindeki faydaları yüksektir. Organik sertifikalı ürünler ise güvenilir içerik ve yüksek etkinlikleri sebebiyle öncelikli olarak tercih edilmelidir.

Argan yağının saça faydaları arasında ilk sıralarda saça doğal parlaklık vermesi, yıpranmış saçları yumuşatması ve kırık oluşumunu azaltması gelmektedir. Ayrıca saçın esnekliğini arttırarak koparak dökülmeleri en aza indirir. E vitamini bakımından zengindir ve E vitamini sağlıklı saçlar için en önemli vitaminler arasında yer almaktadır. Antioksidan etkisi bulunan E vitamini güneşten, boyadan yıpranan saçların toparlanma sürecini kısaltır.

Susam yağı vitaminler, mineraller, antioksidanlar ve lesitin açısından çok zengindir. Özellikle E, A ve B kompleks vitaminleri içerir. Mineral olarak demir ve kalsiyumca zengindir. Sesamol, besamolin ve sesamin antioksidanları da yer alır. İçerdiği Omega 9 oranı ve antioksidanlar nedeniyle ısıya, tere ve ışığa karşı dayanıklıdır. Saçlar bu yolla güçlenir ve beslenir. Özellikle kepekli ve mantar enfeksiyonlu saçlara çok iyi gelir.

Kayısı yağı mineral, vitamin ve doymamış yağ asitlerini içerir. Saç derisi üzerinde de faydası bulunur. Saç köklerinin beslenmesine destek olur.

Zeytinyağı nemlendirici etkisiyle saç derisini yumuşatır ve kepek oluşumunu en aza indirir. Kış aylarında, soğuktan yaz aylarında da tuzlu su ve güneşin zararlı ışınlarından dolayı artan saç uçlarının kırılmasına karşı oldukça etkilidir. Saçların daha parlak olmasını sağlar.

Shea yağı derinin yeniden canlanması için gereken A ve D vitaminlerini, kendini yenilemesine yarayan E vitaminlerini, elastikiyetini korumasına yardım eden F vitaminlerini ihtiva etmekte ve derinin ihtiyacı olan bütün ana maddeleri bünyesinde bulundurmaktadır. Saç bakımında ideal yağlardan birisidir, yıpranmış saçları derinlemesine nemlendirerek, saçların kırılmasını ve koparak dökülmesini engellemeye yardımcı olur.